Sayfalar

(Benjamin Button'un tuhaf hikayesi'de diyebiliriz..)

28 Eylül 2011 Çarşamba

Ağladım, öğrendim, yarıştım, barıştım, yaşadım ve unutmadım...

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.

Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. ..
Ağladım.

Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.
Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını,
zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...

İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanın içinde
iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

Sevmeyi öğrendim..
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.

İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek
Gerektiğini öğrendim.

Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar
önemli olduğunu öğrendim.

Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...

Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...

Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.

21 Eylül 2011 Çarşamba

18 Eylül 2011 Pazar

Yorma kendini..

Hayatta kimseyi değiştiremezsin .
Ve kimse için değişmemelisin..
Ne sen başkası için mecburi istikametsin;
Ne de başkası senin için.
Yorma kendini;
...
"Bırak, hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin".

17 Eylül 2011 Cumartesi

Sonu belli olmayan bir yoldur hayat..


Sonu belli olmayan bir yoldur hayat..
Önüne ne zaman, Neyin çıkacagını bilemezsin.
Bazen birşeyler alır götürür senden,tutamazsın!
Bazen de hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin, Ama kaçamazsın!
Böyledir hayat, Bir türlü anlayamazsın. Ve bir gerçek vardır ;

"ACIYI" Tatmadan , "MUTLULUĞU" Bulamazsın..

14 Eylül 2011 Çarşamba

New York Hintkeneviri Yasasını Değiştirdi !

New York belediyesi halkın baskısı üzerine  ırkçı olduğu öne sürülen uyuşturucu yasalarında değişiklik yaptı.
Geçen yıl, New York belediyesi sınırları içinde, neredeyse büyük bir stadyumu dolduracak kadar insan,  hintkeneviri içtiği veya bulundurduğu gerekçesiyle tutuklandı.  Bu kişilerin olağanüstü bir çoğunluğu siyah veya Latin Amerikalı. Başka bir deyişle Porto Riko, Karayıp adaları veya Orta Amerika kökenli.

New York belediyesi sınırları içinde, umumi yerlerde, hint keneviri, ya da yaygın adıyla marihuana veya cannabis (Türkiye’de ot, cigaralık ) içmek suç. İçmek kadar gözükmesi  de suç. Hüküm giyenlerin 500 dolara kadar para cezasına ve üç aya kadar hapse mahkûm olması mümkün.

Kaynak ; http://www.turkishny.com/new-york/60-new-york/67223-new-york-hintkeneviri-yasasn-deitirdi
Bumerang - Yazarkafe